Etiket: Hannah Monson

  • Glitch 2015

    Glitch 2015

    Yorum: Özcan ATAR

    Dizi  Adı :  Glitch

    Başlangıç Tarihi: 2015 | 55 dk. | Dram

    Yönetmen : Tony AYRES

    OyuncularPatrick BrammallHannah Monson , Emma Booth Emily Barclay

    Ülke:  Avustralya

    Konu: Hayat Ölüm ve Adalet

    Ana fikir: Adalet yerini bulurken kaderin de ağlarını örmesi.

     Dizi 3 sezon sürüyor. Her bölüm 55 dk. Filmin konusu ilginç. Bilim kurgu, fantastikle karışık bir suç dram filmi. Bu diziye benzeyen The Returned (2012 ) dizisi var Glitch bu diziden esinlenmiş olabilir. Ayrıca TheReturned dizisi de Erico Verissimo‘nun 1971’de yayımlanan romanından uyarlanan 1994 yapımı  Incidente em Antares (1994) adlı bir mini diziden esinlenmiş olabilir. Böylece dizinin oluşum sürecini  1994 yılına kadar götürebiliriz. Evet, her edebi eser, her düşünce aslında öncekilerin yazıp söylediklerinin değiştirilmiş ya da genişletilmiş birer kopyası değil midir? Bu dizi de böyle işte. Belki de yazarımız  Erico Verissimo kabirlerden kalkan insanları Kuran’dan esinlenmiş olabilir. En nihayetinde kabirlerden kalkan insanlar bildiğim kadarıyla dini kitapların içinde sadece Kuranda detaylı olarak var. İncil, “insan diriltilecek” diyor sadece ve Tevrat’da tekrar diriliş sahnesi  hiç anlatılmıyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde şu yazım :KABİRLERDENKALKIŞ! Okunduğunda ne anlatmak istediğim daha net anlaşılabilir. Bu noktada bizim film/dizi yapımcılarımız nelerle uğraşıyorlar acaba. Elimizde maden gibi Kuran (ve onun çevresinde oluşan kültür) var bu kitabı niçin film ve dizilere uyarlamıyoruz da Amerikalı Avusturyalı Avrupalı  bilmeden de olsa (belki de bilinçli olarak) bu konuları muhteşem bir şekilde inceleyip filme uyarlıyor.


    Filmde şükür ki cinsel içerik yok denecek kadar azdı ki artık biz öyle üç beş sahneyi yadırgamaz hale getirildik. İhanet aldatma filan tabii ki var. Yoksa  Netfilix’in amacına ulaşamazdı. Hatta bizim Netfilix için yapılmış olan yerli dizilerimizde bile Amerikanvari şapşal sahneler var.  Örneğin bizim bir yerli dizide ( ki  yerli dizi/film pek seyretmem ) iki sevgili bir müzeye gidiyorlar buraya kadar iyi ama bu iki sevgili müze tuvaletinde hararetli bir cinsel ilişki yaşıyorlar. Allah aşkına bu bizim ülkemizde olan ve olağan bir durum mudur? Evet, KZ!(Karanlık Zihniyet) başardı!

       Underrated diziler içerisinde değerlendirilebilecek bir dizi  ki ben genelde bu tip dizileri seyrederim ve kanaatimce onlardan süzülen düşünceler ilgi çekicidir. Olaylar Avusturalyanın Yoorana (kasaba kurgu) kasabasında geçiyor. Bir gece kasabanın mezarlığından 6 kişi çıplak olarak çıkıyor. Yani ölüler dirilip  mezarlarından kalkıyorlar ve dünyaya tekrar geliyorlar. Bu sahne fevkalade etkileyici çekilmiş. Ve dizide sürüklenmek için bu başlangıç bu gizem önemliydi. Dirilen bu ölülerin her biri farklı zamanlarda ölmüş olan kişilerdi. Kimi 2 yıl kimi 10 yıl kimi 200 yıl önce ölmüş kişilerdi. Ve bu ölüler dirilince şoktaydılar ve ölmeden önceki hayatlarına dair hiçbir şeyi hatırlayamıyorlardı. Fakat zaman içinde hafızlarında geçmişleri canlandı ve her bir dirilen kişi niçin ve nasıl öldürüldüklerini anlayınca bunun öcünü almak ya da gerçekleri yeni kuşağa doğru olarak anlatabilmek en büyük amaçları oluyordu. Dizi bu minvalde ilerliyor. Tabi dizi içinde şoklar, kırgınlıklar, ihanetler vs. bir çok konu. Mevcut. Ben oyuncu performansları beğendim. Sadece filmde Aaron L. McGrath (Beau  Cooper) ‘ın oyunculuğunu beğenmedim. Belki yaşı gereği o kadar etkileyici değildi.

    Dirilenlerden biri filmin başrol oyuncusu James’in iki yıl önce meme kanserinden ölen karısı Kate idi. James onu tekrar dirilmiş önünde görünce hayretler içinde kaldı. Fakat James Kate öldükten hemen sonra iş arkadaşı Sarah ile evlenmiştir. Kate dirilip de bu durumu görünce çok üzülür ve ihanete uğramış hisseder. James ne de olsa benim ölen karım diye Sarah’la evli olmasına rağmen Kate ile tekrar birlikte olur. Aslında Kate’yi hiçbir zaman unutamadığını anlatmaya çalışır. Kate eşinin iş arkadaşı Sarahla evli olduğunu öğrenince hemen kendisi çok önemliymiş gibi benim kocam başkasıyla evlenmiş o halde ben de başkasıyla olurum diye bir gençle ilişkiye giriyor James bunu öğrenince olur bu işler havasında hayata devam ediyor. Aslında ne kar sinir bozucu değil mi? Dizi bu dramla başlıyor. Dirilmiş olanlar bir doktor gözetiminde kasabadan saklanıyorlar. Fakat kasabanın bir sınırı var ki orası ölümle yaşam arasındaki dramatik bir çizgi. O çizgi ihlal edilecek olursa dirilmiş olanlar toza dönüşerek ölüyorlar.

    Dünya’da doğmak ne kadar doğalsa ölmek de o denli normaldir. Dünyanın yaşamsal döngüsü bu kurallara göre  dizayn edilmiş. Kural: Ölmek var dönmek yok. Lakin bu insanlar kural ihlali ile döndürüldüler. Bu hayatın akışına ters bir durum. Ve bu kural ihlali bütün insanlığın yok olması ile sonuçlanabilecek ciddi bir ihlaldir. Bu geri dönüşü bilim insanları illegal olarak yapmaktadırlar. Ancak deneylerde yapılan yanlışlar önüne alınamayacak karmaşa ve kaosa sebep olmuştur. Bu  da Dünya’nın sonunun gelmesine sebep olacaktır. Kadere çomak sokulmaz/sokulamaz. Dünyanın kurtuluşu için dirilenlerin tekrar mezarlarına dönmesi gerekmektedir. Bazıları dirense de finalde Kate’inin James’ten ayrılma sahnesinde boğazımız düğümlendi. Düşündük… ölümler, dirilişler, sevdiklerimizden ayrılışlar Tanrım bir insan için ne büyük bir sınav !