Fahreddîn Mubârekşâh’ın Şecere-yi Ensâb adlı eseri Toplam 27 yaprak olup E. Denison Ross (1) tarafından Tarikh-i Fakhru’d-din Mubarakshah ismi ile Londra’da yayınlanmıştır. Denison “. Doğu dilleri ve edebiyatlarına, İngiltere’de belki de kendi neslinden hiçbir İngiliz’in gösteremediği cesareti göstererek bu sahada elde ettiği kariyeri, gelecek nesillerin Doğu bilimlerine yönelmesi için cesaret ve şevk kaynağı oldu.” (2) Bu Eseri Farsça aslından Türkçeye Abdollah DODANGEH (3) çevirmiştir. Eser Orta çağ Türk tarihi açısından oldukça önemlidir. Eserde Türkistan’da yaşayan Türk boylarının isimlerinden bahsedilmiş, geçim kaynakları, kültürleri, kullandıkları alfabeler hakkında bilgi verilmiştir.
“Hz. Âdem (A. S.)’dan bu yana hiç kimse Türkler kadar padişahların gönlünü kazanıp yüksek mevkilere yükselmemiştir.
…Görevinde çok başarılı olan Türk padişahı Afrasiyab’a göre: Türk sedefteki bir İnci gibidir; Denizin dibinde olduğu müddetçe değersiz iken oradan çıkınca gerçek kıymeti fark edilir…
Padişahların taçlarının süslenmesinde, güzel hanımların boyunlarında ve kulaklarında onların güzelliklerini artırır.
Türkler İslam’a sahip olmalarından dolayı çok zengin sayılırlar. Türkistan’ın diğer milletlerden üstün olmalarının bir sebebi de zaten budur.
Türklerin diğer milletlerden üstün olmalarının başka bir sebebi de dünyadaki hiçbir vilayet Türkistan’ın sahip olduğu vus’ate (ulaşım ağı-yerleşke) sahip değildir. Doğuda Çin sınırlarına, batıda ise Rum’a kadar uzanmaktadır. Kuzeyde Yecuc ve Mecuc sınırına ve güneyde ise Hindistan’ın karlı dağlarına kadar uzanan geniş bir coğrafyayı içermektedir.
…Türklerin bölgelerinde üretilen ürünler ve acayip eşya, sürekli olarak diğer bölgelere nakledilip pahalı fiyatlara satılmaktadır. Buna örnek Tatar ve Tibet ve Huten saksısı, Çin kumaşı, kıymetli Türk yakutu, Tilki, Samur, Sincap gibi hayvanların kürkü, ayrıca şahin gibi av kuşları ve çok kuvvetli ve genç develer ve atlar satılmaktaydı…
…Türklerin vilayeti olan Tokuzguz’da padişah sarayının çatısında çeşitli mücevherlerden yapılmış bir kule vardır ki, kilometrelerce uzaktan bile görünmektedir. Halk ona tapar. Çin padişahları ona taparlar ve kendilerini Türkistanlı sayarlar…
Halk Arapçadan sonra Türkçenin en heybetli dil olduğuna inanır. Çünkü dönemin en iyi emirleri ve komutanları Türklerdir. Dolayısıyla bunlar çok zengindirler ve bunların maiyetinde çok sayıda asilzâdeler hizmet etmekte olup bu sayede itibar kazanmaktadırlar. Okuma yazma bilip kitaplara aşina olan diğer Türkler sihir ve astronomi ile ilgilenirler…Çocuklara yazı eğitimi verilir. Yazıları iki çeşittir: biri Soğd (soğdî ve diğeri ise Toğozğuzi (Oğuz) yazısıdır.

Türkler hakkında bu tuhaf ve acayip bilgilerin verilmesinin sebebi, onların sahip olduğu özelliklerin diğer toplumlara nazaran üstün olduklarını göstermektir.”
Kaynaklar :
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Edward_Denison_Ross
- Mehmet Turgut BERBERCAN, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 4(1): 061-076
- (https://mimarsinan.academia.edu/AbdollahDodangeh/CurriculumVitae Abdollah DODANGEH, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 188, Ekim 2010







