Etiket: Kuran

  • En Eski Kur’an Araştırmaları-II (Oryantalistlerin Kur’an Araştırmaları)

    En Eski Kur’an Araştırmaları-II (Oryantalistlerin Kur’an Araştırmaları)

    Yazan : Tayyar ALTIKULAÇ

    Konu: Oryantalistlerin Kuran Araştırmaları

    Hiç şüphe yok ki, Kur’an-ı Kerim’in güvenilirliği meselesi, Kur’an tarihi ile meşgul olanların üzerinde en çok yoğunlaştığı konuların başında gelir. Aslında bunun, sadece Kur’an tarihi ile meşgul olanlar için değil, tüm Müslümanların inanç dünyaları için hayati derecede önemli olduğunda şüphe yoktur. Ancak Müslüman araştırmacılar konuyu “onun bir harfinin bile değişmediği” inancı ile ve ilgili rivayetleri yeterince kritik etmeden ele alırken, oryantalistler genelde şüpheci bir yaklaşımla araştırmalarını sürdürmüşlerdir. Ama onların içinde “Tevrat ve İncil gibi Kur’an’ın da zaman içinde değişikliğe uğradığı peşin hükmüyle gayret edenler de eksik olmamıştır. Yine bunlar içinde Hz. Peygamber’e hayranlığını ifade eden ve Kur’an’ın üslubunun erişilmez olduğunu söyleyenler bulunduğu gibi, Kur’an’ın Tevrat ve İncil’den alıntılarla meydana getirildiğini ileri sürenler, hatta “Hz. Muhammed’in gerçek hayatta var olup olmadığını” tartışanlar da yok değildir.

    (daha…)
  • En Eski Kur’an Araştırmaları-I

    Yazan: Özcan ATAR

    Kur’an insanlığa verilmiş en büyük kurtarıcıdır. Değişmemiş değiştirilememiş,değiştirilemeyecektir.

    KUR’AN DER Kİ:    Hayır! (Böyle yapman doğru değil.) Şüphesiz onlar (o tebliğ edilen Kur’an âyetleri), erdem sahibi (güvenilir) kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüceltilmiş değerli sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur’an ayetlerinden) öğüt alır.(ABESE SURESİ, ayetler: 11,12,13,14,15,16 (Ali İhsan AKTAŞ Meali)

    (daha…)
  • Kuran’ın Okunması Hakkında

    Yazan: Özcan ATAR

           Günümüz insanının Kuranı okumamasının sebepleri üzerinde kafa yormuş pek çok insan var ancak Dücane Cündioğlu “ Kuran ve Dile Dair” adlı kitabında çok farklı açılardan ele almış konuyu.

    Öncelikle Kuranı bizim anlamamızdan çok Kuran-ı çevirenin anlaması önemli. Tercüman anlayamıyorsa bize nasıl anlatacak. Özellikle Türkler ve dili Arapça olmayan halkların Kuranla arasına maalesef tercümanlar giriyor. Tabi bu da Kuranın saflığını anlam yoğunluğu ve bütünlüğünü allak bullak ediyor. Yani Kuranı en iyi anlamanın yolu Arapçayı bilmek oluyor.

    Eskiden herhangi bir konu düz yazı ile değil şiir yolu ile anlatılıyordu. Tabi şiirde düz yazı gibi bütünsel anlamdan ziyade parça anlam vardı. Divan edebiyatında her beytin kendi içinde anlamı olması gibi. Dolayısıyla kitabı elinize aldığınızda beyitlerle dörtlüklerle karşılaşıyordunuz. Bu elbette çoğunlukla sözlü geleneğe sahip insanların ezberlemek ve hatırlamayı kolaylaştırmak maksadıyla uyguladıkları bir yöntemdi. Böyle düşündüğümüzde günümüz modern yazınına alışmış bizler için oldukça zahmetli bir teknik şiir tekniği. Bugün anlatmak istediklerimizi şiirsel anlatmaya kalktığımızda nasıl bir tepki göreceğimiz aşikar. İşte bu sebepten Kuranın yazım tekniği biz modern insanlara uzak kalmış olabiliyor.

    (daha…)
  • İsrail-Filistin

    Yazan : Özcan ATAR

    Zulüm alkışlanamaz fakat…

     26 yıl  önce Filistin’e gitmiş Kudüs sokaklarında Telaviv’de, liman kenti olan Hayfa sokaklarında gezmiştim. Yahudi ve Filistinlilerle konuşmuştum. Giderken çok şeyler düşüüünmüştüm ama orada  Yahudi Hıristiyan Müslümanlar iç içe yaşıyorlardı. İnsanlar mutluydular. 

    Şeytan boş durmuyor bu halkları birbirine kırdırtıyor. 

    Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları çok dik. İlhamını Kurandan almış gibi görünse de Kuranın yanlış yorumlarından almış demek daha doğru olacak. Arkanda iyi yönetmek zorunda olduğun 80-90 milyon insan varken “dik konuşmak” da neyin nesi. İnsanlar geçim derdiyle boğuşuyor. Tüm ülkeyi dünyadan izole etttiğin, insanları gırtlaklarına kadar sıktığın yetmiyor da  İsraile oraya buraya sataşarak ülke insanını boğmak mı istiyorsun. Gençliğimden beri Tayyip Erdoan’a destek vermiş biri olarak bu eleştirileri yapmak zor geliyor insana fakat…

    Bu Orta Doğu’nun sorunu son 100 yıldır bitmiyor değil 1000 yıldır belki 10 bin yıldır bitmiyor. belki de bitmemesi gerekiyor. Tanrı ne tasarladı ise o. 

    Ölen çocuklar, ölen insanlar 30 yıl önce de Filistin için yürüyüşler yapmış İsraili lanetlemiştik. İsrail ha yıkıldı ha yıkılacak diye ümitlerimiz vardı. Ben otuz yıldır yıkıldığını görmedim. Hamas tipi oluşumlar İsraili yıkmak şöyle dursun sanki İsrailin dünya üzerinde elini güçlü tutuyor. Kalk sen koca Türkiye’nin başkanı  Hamas’ı övsün. Sonra ekonomi tepetaklak olsun. Yüce Rabbim. 

    Kuranın Yahudilere ait özellikleri açık açık belirtirken Yahudileri göklere çıkaracak değilim. Ancak ben tarihselci bakış açısının bazen bazı olaylarda tutarlı olduğuna inanıyorum. Haliyle  bakış açısı çok fazla. 

       İlginçtir Yahudilik  Müslümanlık’a Hıristiyanlık’tan daha yakın ama tüm müslümanlara hangisinden uzak olmak istersin diye sorulsa Yahudi diyeceklerinden eminim.  

  • Sağlıklı Düşünebilmenin Tek Kaynağı

    Yazan : Özcan Atar

    Bireylerin sağlıklı düşünebilmesinin tek kaynağı Kurandır. Bu kaynaktan mahrum insan halleri gözümüzün önünde serili durmuyor mu? 

     İnsanın makamı mevkisi ve bilgi birikimi vs. bir anlam ifade etmez. Ta ki sağlam bir ipe tutunmuş olmasın. Osağlam ip  Allahtır  ancak çarpık zihniyetlerin ortaya çıkardığı derme çatma bir Allah değil. O Allah ki eşi benzeri yoktur EHAD dir O Allah ki İsanın babası değildir tek kelimeyle SAMED dir. O nun bize hatırlattığı  gibi ne kadar az düşünüyoruz. O’nun bize aşikar bildirdiği gibi her yanımız şaytanlanlarla sarılı düşüncelerimiz onun nefesiyle efsunlu midelerimizde o da çalkalınıyor  ve kalplerimize musallat olup Allahın mührünü kazımakla meşgul. Böyle şeytanla sarmalanmış bireylerin çoğunluk oluşturduğu bir millet düşünün ki  bu dünyanın varacağı nokta ortaya çıksın. 

     Böyle toplumlar malesef çarpık zihniyetli liderleri peydahlıyor ve bu toplumlarda kan gözyaşı zulüm eksik olmuyor. Zalimlik sadece kanla olmuyor manevi buhranlar da bir nevi zulüm oluyor. Esadı görüyoruz bunun gibi nicelerini gördük. Kendi halkının üzerine uçak salan vampir zihniyet. Bu vampir tanındı göründü daha ne vampirler var gizli. Bazıları kuyruğuna basınca ciyaklıyorlar Putin gibi. Neden neden bu insanların gözleri dönük kalpleri hınçla dolu beyinleri neden arızalı: Allah yok hücrelerinde.

    Dünyayı savaşlara sürüklüyorlar. Batılın batırları  bu adamlar. Hak topuzu kafalarına inecek adalet kılıcı elbette kellelerini uçuracak ancak tüm bunlar olurken ben sen biz hangi safın askeri olacağız. Hakkı üstün tutanların beyni kalbi aydınlanmışların mı yoksa zifiri karanlıklar dünyasının aktörü batıl yolun temsilcilerinin  mi ordusunda mücadele (cihad) edeceğiz.  

    Bazı yazılarımda “bilgi toplumu” nun nasıl olması gerektiğini “Bilgi toplumu” olmanın yararlı sonuçlara götürdğünü vs. yazmıştım hatta “bilgi toplumu” olmak değil de “bilge toplum” olmak gerektiğini açıklamaya çalışmıştım. Ancak ben tüm bu kavramların yerine “Kuran toplumu” kavramının en doğru kavram olacağına ulaştım. Kuran toplumu kavramı daha  kapsamlı. Bazı kesimlerce bu kavram “belli bir dini” yansıttığı için daha sığ kalacağını söyleyeceklerdir. Tabi hangi pencereden nereye nasıl baktığınız önemli. Ben İslam penceresinden bakıyorum. Buradan bakınca en küçük zerrede en büyük eserde Allah izi görüyorum. Ama bu Allah, yukarıda da belirttiğim gibi Yahudinin, Hristiyanın veya Budistin  hayalindeki bir Tanrı olgusu değil. Kuran Allahı evreni dünyayı yaratılmışları ve onların doğrularını zaaflarını öyle anlatıyor ki “gerçek” kendini tam anlamıyla hissettiriyor. İşte diyor insan “doğru olan Allah sistem kavram özümseyiş algılayış” bu.  Kuran öğretisini çözen insanlık istiyorum.   özcan atar