Etiket: sofra

  • Görenler Yok!

    Yazan : Özcan Atar

    Kıpırdayamıyor, yürüyemiyor, konuşamıyoruz. Garip bir halde bir yerlerde mesken tutanlar ancak bir tavır sergileyebiliyorlar demek isterdim ama o da olmuyor onlar da sadece para kazanıp tüketiyor tüketiyorlar.biriktirmek ve tükenmekten başka ellerinden bir marifet çıkmıyor. Bu da farklı bir şekilde tükeniş değil midir? Sermayesi bedeni olanlar bedenlerini  beyni olanlar beyinlerini bitirirken tüketecek bir şeyi olmayanlar tarihin hiçbir devrinde görülmemiş bir şekilde buharlaşıyorlar. Geride ne bir eserleri, ne bir çığlıkları kalıyor. Bağırsalar da göklerde bir aksı sada olmuyor. Gözleri, güzel gözleri, güzel saçları ve güzel yüzleriyle meleklere kavuşuyor ezilmişler.

                Ne makineleşmiş insan kalbi, ne gören bir yönetici,  ne otel köşelerinde semirmiş bir kapitalist,ne burnundan alevlenmiş bir idealist, ne beyni tüten bir yazar, ne de avcı bir muhabir ahu zar içinde bitap düşen gariplere deva oluyor ne de deva olmak için gayret gösteriyor. Sadra şifa olacak bir eylem yok! Çünkü gariplere yardım elini uzatanlar ki onlar güzeldi bu güzel insanlar güzel atlara binip gittiler. Çok ama çok ötelerde onlar.

                Şimdi etten bir yığın gibi kaldık. Bileyli dişlerimiz, bakır tırnaklarımız, çakmak gözlerimizle, doymayan nefislerimizle, bir yığın değil miyiz? Mustazafları gören kim? Sessiz çığlıklar var!

                Gençler, evsizler, itilmişler, unutulmuşlar, miskinler,yaşlılar, horlanmışlar,  işsizler, okumuşlar,  okuyamamışlar hatta yaldızlı günlerde ışıklı gecelerde mükellef sofralarda doğup da anlayanlar ve arayanlar için için bağırıyorlar da duyan yok! Gören yok! Usulca aramızdan kayboluveriyor onlar.

                Bir ahenk içinde değil, bir tantana, bir şangırtı, sinir tellerini geren bir hız ve cayırtı, tonlu ve tiz sesler içerisinde bir travma geçirerek yorgun ve bitkin şuursuz bakışlarla bir bitiş!

                Keşke yumuşak bir sessizlik içinde huşuyla güzel bir beldenin mis kokulu sokağında ama gene mazlum bir durumda kıvrılıp küçük bir kuytuda veda etseydi! Gülümserdi.