Boğulmuşluk Hissi

İşssiz gençlere, zorluklar içinde yaşayan mustazaflara, evi olmayan asgari ücretli ve emeklilere o kadar üzülüyorum ki! Hani bazı yorumlarda “gençliğinde çalışsaydın ev alsaydın” diye yazıp gürleyenler var ya pes doğrusu. Ülkenin yarısı sabah akşam çalışıp asgari ücret alıyor ve bu ben kendimi bildim bileli Türkiye’de böyle. Nasıl ev alacak insanlar.

Emeklilerin de ilk defa bu kadar topluma düşman olarak gösterildiğine şahit oluyorum özellikle EYT liler ülkeyi batırdılar gibi saçma sapan cümleler kuruluyor ve bu cümleleri öncelikle iktidardaki bakanlar sonra televizyon programlarında milyonların önüne çıkan dersine çalışmadan gelen gazeteciler kuruyorlar.

Emekliler bu ülkede yıllarca bu devlete pirim ödediler. Özellikle ÖZEL SEKTÖRDE çalışanlar, BAĞKUR sistemiyle çalışanlar.Bu insanların maaşları maalesef (Devlet bir defa olsun ASGARİ ÜCRET konusunda ülkeyi düzlüğe çıkaramadı, devlet ÖZEL SEKTÖRDE çalışanları asla koruyup kollamadı ) asgariden yatırıldı ve bu insanlar bugün en az maaş alan kesim oldular. Şimdi diyorlar ki bazıları çalışsaydın gençliğinde ev alsaydın nasıl nasıl alacaktı. Vahim olan şu ki tüm ülke çalışanını neredeyse asgari ücrete yaklaştırdılar. Olmaz ! Olamaz.

Asgari ücret sorunu da çözülmüyor, her şey işverenin insafına bırakılıyor. Çok basit kanun maddeleri çıkarılmıyor/çıkarttırılmıyor çünkü kanun maddelerini çıkartacak olan vekillerin içinde bir tane ama bir tane fakir yok! Milletvekilleri, ortalama geliri olan bir milletin iç sızlanmalarını nasıl anlayabilir, maddi çöküşünü nasıl algılayabilir ki! Asgari ücret işe yeni başlayan insanlar için geçerli olmalı.Bir şirkette bir fabrida ofiste vs 5-10-15 yıl çalışanın ücreti KANUNEN de yeni başlayandan kademe kademe farklı olmalı değil mi? Ama bizde (büyük holding, şirketlerlerin bazıları hariç) genel olarak insanlar ASGARİ ÜCRETLE çalışyorlar çünkü alttakini koruyan bir kanun maddesi var üsttekiler için maalesef yok.Onun için de Tayyip ERDOĞAN işverene “sizi tutan mı var asgariden fazla verin” diyor. İyi de vermiyor/veremiyor ne olacak.

Asgari ücret böyle vahim bir tablo iken emeklilerin yıllar içinde gelirlerinden kırpıla kırpıla ASGARİ ÜCRETLİ’den de geri kaldılar ancak ÖZEL SEKTÖRDEN EMEKLİ OLANLAR geri kaldılar. DEVLET İŞÇİ ve MEMURLARI’nın da gelirleri kırpıldı ama ÖZEL’den emekli DEVLET’den emekli saçmalığı…diyecek söz yok. Koca koca bakanlar en ufak bir çalışma yapmıyor. Sonuç : DEVLET’ten emekliler BETER, ÖZEL’den emekliler daha BETER!

Elbette, biz gündelik hayatlarını sürdürmeye çalışan vatandaşlarken nasıl olur da koca devletin makro- mikro dengelerini bilelim. Ekonomist değiliz ama 30 yıldır fiilen çalışıyorum ben daha bu ülkede ekonomistlerin milleti ferahlattığını görmedim. Ama şunu artık internetten dolayı biliyoruz ki bu ülkenin tüm varlığı %20’lik bir kesime gidiyor. %80 insan maalesef öyle böyle yaşayıp ülkenin topraklarına karışıyor. Burada işleri KADER ile bağlayıp TANRI’yı suçlamak bayağılık olur.

Ülkenin yarısı EMEKLİ ve ASGARİ ücretli, hadi ücretler yerlerde sürünüyor peki fiyatlar da durmuyor/durdurulamıyor niçin. Hadi biz MAKRO-MİKRO denge bilmiyoruz da bilenler ne yapıyor. Düzelecek deniliyor ama ne zaman! Belirsiz.İnsan hayatının sonu belirsiz değil ama ! Üzücü olan şu ki sefalet imansızlığa götürüyor. Sefillik toplum yapısını da sarsıyor düzeysiz fertler çoğalıyor.

Gazze, Filistin, Suriyeyi düşünmek elbette önemli !Fakat öncelikler sıralamasında bizim ülkemiz için GELİR ADALETSİZ liği birinci sırada olmalıydı. VERGİ zulmü olmalıydı. Milyonlar bu sıkıntılar için gösteriler yapmalıydı böyle olmadı/olamadı. GAZZE için yürüyenler yanındaki sürünen emekli komşusu için, işssiz genci için yürüyemedi. Kendi ülkesindeki gariban için yürümek süfli bir davranışken Gazze için yürümek ulvi bir eylem midir! Düşünmek gerek. Tanrının da dediği gibi: Ne kadar da az düşünüyorsunuz.

Yıllardan beri İHRACAT bu ülkede patlar. “Patladı da ne oldu!” desek EKONOMİST değilsin bilir bilmez konuşuyorsun denilecek ama o halde biz niçin (devletin istatistiki verilerinde de gösterildiği gibi ) %20 lik bir azınlığa bakıyoruz. Demek İHRACAT gelirini iki mekanizma kullanıyor: Devlet ve İhracatçı. Halka düşen ne kadar? Düşen belli ÖZEL SEKTÖR ASGARİ ÜCRETİ ve ÖZEL SEKTÖR EMEKLİ MAAŞI.

Rakamlar ortada Hem Milletvekili aktif çalışan hem de Milletvekili Emekli maaşı olanlar ortalama 300 bin alırken hem özel sektörde çalışıp hem de emekli olan bir vatandaş ortalama 30-40 bin TL almakta. Ayrıca bazı devlet memurları 2-3 yerden maaş almakta ve bu devletten 600 bin 1 milyon Tl almakta (yeni düzenleme geldi artık 2-3 yerden alamayacak diye ama ben mutlaka bir açık bulurlar diye inanıyorum A yöntemiyle alamazlarsa B yöntemiyle alırlar) bu nasıl bir gelir adaletidir. Dur diyecek olan bizim adımıza iş yapan DEVLET değil mi! Hayır o sistem de “Dünyalar Savaşı ” filmindeki gibi milletin kanını içine çekiyor. Faiz,vergi,zam…Tanrı ihtar çekiyor: Fe eyne tezhebün(Nereye gidiyorsunuz!)

EYT meselesi!Televizyonlarda milyonların karşısına çıkıp da bu perişanlık karşısında bir cümle kurmayan ama EYT deyince zırlayan gazetecilere diyorum ki : Önce öğrenin sonra milyonların önünde konuşun. EYT li Özel Sektörden emekli olmuş insanları arenaya atar gibi toplumun önüne atmayın.

I. EYT kazanılmış ama verilmeyen bir haktır. II. O dönemlerde çalışanların birçoğu bu hakkı kullanamadan emekli oldular devlet onlardan kar elde etmiş oldu. III. EYT’liler 30-40 yaşında emekli olmadılar büyük çoğunluk 50 ve üstünde emekli olabildiler. III. EYT devletin üzerinde bir külfetse ki böyle bir saçmalık olamaz (bu yaşlılık maaşı değil) dünyadaki tüm emekliler bir yüktür. IV. EYT den emekli olanların hemen hepsi 14.400 gibi en alt emekli maaşını alıyor. İlla da sorgulamak istenirse milletvekili emeklilik maaşlarının sorgulanması gerek garibana bu kadar saldırmak insanlığa yakışmaz. 2000 yıllık devletin çküşünü 3 milyon emeklinin sırtına yüklemeye çalışmak densizliktir. V. En çarpıcı olanı şu ki EYT ‘den emekliler en alt taban maaşı aldıklarından çalışmak zorunda kalıyorlar. Çalıştıkları firmalar EYT li çalıştırdıkları için pirim yatırıyorlar ve ilginçtir bu pirimler EYT liye verilmiyor doğrudan devlete gidiyor. Ne kadar çok gittiğini muhasebeciler iyi bilirler. Böylece EYT li emekli ama yararlı bir emekli oluyor çünkü devlete çalışarak para kazandırırken hem de devletten en az maaş alan oluyor. Tüm bunlar olurken bu insanları topluma düşman gibi göstermek çok insafsızca.

Boğuluyoruz! Artık ülke insanı savaştan terörden pahalılıktan parasızlıktan istediğine ulaşamamaktan boğulmuş durumda. Örneğin şu üründen dünyada birinci şu üründen dünyada 2.3.4. gibi bilgiler verilirken o ürünlere ülkenin insanı ulaşamıyor ulaşsa da o kadar pahalı ki! İhraç edilen ülkede aynı ürün daha ucuz. Aklın durduğu yer. Dışarıdan araba alamazsınız, bilgisayar, telefon alamazsınız ne alırsanız alın ÖTV Kdv derken fiyatlar o kadar yükseliyor ki dışarıdan devlet alış veriş yapmanıza engel oluyor. Millet nereden yararlanacak olursa karşısında DEVLETi görüyor. Dünya arabaları uygun fiyatlarla alırken biz devletimize bir araba fiyatı kadar da vergi ödüyoruz. ve BİZ BOĞULUYORUZ. Hem içeriden hem dışarıdan boğuluyoruz.

Aslında millet olarak çok çalışıyoruz ama bu çalışmaların karşılığı olmuyor. Çok şey istediği de yok milletimizin bir ev bir araba enflasyondan arındırılmış bir ülke. Koca devletler kuran bu millet daha fazla ezilmesin ne olur.

“Asude olam dersen eğer gelme cihana

Meydana düşen kurtulmaz seng-i kazadan.” diyor ya şair artık yüzyıllarca bu kaderi yaşamak istemiyoruz.

Yorumlar

Yorum bırakın