Kategori: Makaleler

  • 19.YÜZYIL SONUNDAN 20. YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİNDE TÜRKÇEMİZ ÜZERİNE YAZILIP KONUŞULANLAR- III-(Halil Nimetullah ÖZTÜRK)

    İlginçtir ki Cumhuriyetin kuruluş yıllarında aktif rol almış olan aydın,entelektüel eğitimli bilim insanları hakkında veriler çok az. Özellikle fotoğraflar karşımıza çıkmıyor. Videolar hemen hiç yok ! Halbuki bu aktivistler, bilim insanların ölüm tarihleri 1950’li yıllar. Fakat mesela Yunus Emre desek doğru yanlış pek çok bilgi dökülürken Cumhuriyetin ilk yıllarındaki aktif bilim insanları yok hükmünde. Halil Nimetullah ÖZTÜRK de bu bilim insanlarından biri. 

    Halil Nimetullah Öztürk

    Harf devrimi zamanında harf devriminin tutarsızlığına değinen Öztürk; Latin harflerine geçmek doğru bir yöntem değildir; asıl sorun harflerde değil, dilin kendi yapısında ve yazım kurallarının henüz oturmamış olmasındadır diye düşünüyor ve Latin alfabesine geçişi en azından çok gerekli görmüyordu. İlerleyen yazılarda belirtecek olduğum  Mustafa Şekip TUNÇ’un ateşli savunmasının tam aksine.

    (daha…)
  • 19.Yüzyıl sonundan 20. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkçemiz Üzerine Yazılan-Konuşulanlar-II (Mehmet Emin ERİŞİRGİL)

    Türkçemizin yüzyıllar içindeki alfabe değişimleri de ilginç. Orhun alfabesi kullandık, Arap alfabesini kullandık ve Latin alfabesini kullanmaya devam ediyoruz. Kiril alfabesi de olma ihtamali de hep açıktı lakin iyi ki Atatürk Latin alfabesinde karar kılmış. Geçekten Latin alfabesi hem Arap, hem Kiril albelerine göre daha kullanışlı.

    Türkçemizin Latin alfabesine geçişi ile ilgili genel bir bilgimiz yoktu. Latin alfabesine geçtik fakat nasıl geçtik? Geçiş süreçleri nasıldı? Kolay mı? Zor mu?

    “Türk tarihinde ilk kez Latin harfli Türkçe metin, III. Selim dönemine
    uzanır. III. Selim, saray hizmetinde görevlendirmek için Fransız mimar
    Antoine Ignace Melling’i himayesine aldı. Kısa sürede Türkçeyi
    söken mimar, hiçbir zaman Arapça harfleri öğrenmedi. İstanbul’daki ilk
    işi padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın Ortaköy’deki sarayını restore
    etmekti. Namahremi olduğu için Hatice Sultan’ın karşısına geçip yüz
    yüze görüşemezdi. O da düşüncelerini sultana Türkçe olarak Latin harfleriyle
    kaleme aldı. Hatice Sultan da Melling’in mektuplarına yine Latin
    harfleriyle yazılmış TürkÇe pusulalarla yanıt verdi.”(1)

    Atatürk’ün 1914 tarihinde Madam CORİNNE’e yazdığı mektuptan bir kesit:”“Dunya inssanlar idjin bir dari imtihandir. Imtihan idilfene inssanin hire 9uale moutlaka pike mouvafike djevabe vermessi mumqune olmaya bilire. Fekate duchunmilidir qui heuquume djivablarin heiiti oumoumiyissindine hassil olan mouhassalaya gueuri virilir.” (kaynak:The Turkish Language Reform, Geoffrey Lewis, Oxford)

    (daha…)
  • 19.YÜZYIL SONUNDAN 20. YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİNDE TÜRKÇEMİZ ÜZERİNE YAZILIP KONUŞULANLAR-I 

    Yazan : Özcan ATAR

    Güzel Türkçemiz binlerce yıldır nesilden nesile aktarılarak bugünlere geldi. Nice zorluklar dilimize darbe vurdu lakin dilimizi yok edemedi ve asla yok edemeyecek.

                Tüm diller gelişim aşamalarından geçerken   birçok değişimlere uğrarlar. Dil canlı bir organizma gibi ise elbette tekâmül aşamalarında bambaşka durumlara evrilecektir.

    Uzun zaman Göktürk Alfabesini kullandıktan sonra Arap Harflerine oradan Latin alfabesine evrilmemiz Türklerin değişimle yaşadığı dansın daha nereye kadaar devam edeceği ile ilgili tereddütler barındırmıyor da değil.

    (daha…)
  • En Eski Kur’an Araştırmaları-II (Oryantalistlerin Kur’an Araştırmaları)

    En Eski Kur’an Araştırmaları-II (Oryantalistlerin Kur’an Araştırmaları)

    Yazan : Tayyar ALTIKULAÇ

    Konu: Oryantalistlerin Kuran Araştırmaları

    Hiç şüphe yok ki, Kur’an-ı Kerim’in güvenilirliği meselesi, Kur’an tarihi ile meşgul olanların üzerinde en çok yoğunlaştığı konuların başında gelir. Aslında bunun, sadece Kur’an tarihi ile meşgul olanlar için değil, tüm Müslümanların inanç dünyaları için hayati derecede önemli olduğunda şüphe yoktur. Ancak Müslüman araştırmacılar konuyu “onun bir harfinin bile değişmediği” inancı ile ve ilgili rivayetleri yeterince kritik etmeden ele alırken, oryantalistler genelde şüpheci bir yaklaşımla araştırmalarını sürdürmüşlerdir. Ama onların içinde “Tevrat ve İncil gibi Kur’an’ın da zaman içinde değişikliğe uğradığı peşin hükmüyle gayret edenler de eksik olmamıştır. Yine bunlar içinde Hz. Peygamber’e hayranlığını ifade eden ve Kur’an’ın üslubunun erişilmez olduğunu söyleyenler bulunduğu gibi, Kur’an’ın Tevrat ve İncil’den alıntılarla meydana getirildiğini ileri sürenler, hatta “Hz. Muhammed’in gerçek hayatta var olup olmadığını” tartışanlar da yok değildir.

    (daha…)
  • En Eski Kur’an Araştırmaları-I

    Yazan: Özcan ATAR

    Kur’an insanlığa verilmiş en büyük kurtarıcıdır. Değişmemiş değiştirilememiş,değiştirilemeyecektir.

    KUR’AN DER Kİ:    Hayır! (Böyle yapman doğru değil.) Şüphesiz onlar (o tebliğ edilen Kur’an âyetleri), erdem sahibi (güvenilir) kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüceltilmiş değerli sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur’an ayetlerinden) öğüt alır.(ABESE SURESİ, ayetler: 11,12,13,14,15,16 (Ali İhsan AKTAŞ Meali)

    (daha…)