Altay Türklerinin dilleri ve yaşamları hakkında bize bilgiler veren kişilerden biri Verbitskiy’dir.
Türk Kültürü ve dili ile ilgili en kapsamlı çalışmaları yapmış olan ve ilklere sahip olan meşhur bilim adamlarının isimlerini maalesef liselerimizde öğretmiyoruz. Mesela Yudahin, Radlof, Verbitki…
Verbitskiy tabiri yerindeyse on parmağında on marifet bulunan bir insandır. Tam otuz yedi yıl Altayda yaşamış olan Verbitskiy papaz ve aynı zamanda iyi yetiştirilmiş bir misyonerdir.
Verbitski’nin sadece hayatını konu alacağım. Eserinin içeriğiyle ilgili başka bilgileri zaman zaman yazmayı düşünüyorum.Çünkü Verbitski 19. yüzyılda yaşayan Altay Türklerinin kültürleri ve dilleri hakkında ilginç bilgiler veriyor. Her ne kadar günümüzde haberleşme hızlı oluyor ve bir çok bilgiye anında ulaşılabiliyorsa da bu o eserin değerini tabi ki düşürmüyor. Zaman bilgi bakımından eski eseri nakıs duruma düşürüyorsa da biz o eseri kütüphanelerimizin nadirleri arasına alıyor ve bir çocuk gibi onu korumaya çalışıyoruz. Artık o eser içindeki bilgiden çok varlığı ile ruhu ile değer kazanıyor.
Verbitski’nin makale ve yazılarını içine alan 1893 yılında Moskova’da basılmış kitabı değerli dostum Mutlu Çetin Rusçadan çevirdi. Kitaptan alıntıları aşağıda sunuyorum:
Altay Misyoneri Başpapaz Vasiliy İvanoviç Verbitski.
Altay bölgesinde yaşamış ve orada ölmüş misyoner, başpapaz V. İ. Verbitski’nin hayatı bize ıssız bir bölgede, terkedilmiş bir köşede hareket arayan bir insanın ne yapabileceğini, hem bilime hem de çevresindekilere nasıl fayda sağlayabileceğini göstermesi bakımından bizim için büyük bir örnek teşkil etmektedir. Öğrenimini Nijniygorodskoy Seminer’de bitirdikten sonra, önce öğretmen olarak çalıştı; fakat bu görevi erken bırakarak Sibirya bölgesine gitti. 12 Ocak 1853 yılında Altay ruhani misyonerliğinde hizmete alınan kilise hademesinin oğlu Verbitski, 17 Temmuz 1854 yılında Tomsk şehrinde misyoner seçildikten sonra bütün hayatını yani 37 yıl boyunca yürüttüğü misyonerlik işini çok çalışarak ve aynı zamanda yerli halkın dilini öğrenerek Altay’a adadı. 37 yıl Altay misyonerliğine hizmet etmenin zorluğunu İgumen (bugünlerde piskopos deniyor) Vladimir şöyle söylüyor(
[1]): “Özellikle ilk yıllarda misyonun materyal bakımından fakir olması, hiçbir çarelerinin bulunmaması, hem misyonerlerin çal Altay bütün ilişkilerde kıyaslanılamayacak kadar büyük zorluklar gösterdiğinde kilise daha çok unutulmaz başpapaz Nikolay Lavrov’un misyonerlik için çalışan Moskovalıların evlerinden bir yüzyıl boyunca topladığı o küçük parçalar ile besleniyordu,- Altay’a gitmeyi ve özellikle böyle bir zamanda 37 yıllık bir hizmeti kahramanlık diye adlandırmış olsak biz sanırım hata yapmayacağız. Misyonerlik yolunda ölen başpapazın kendisi misyoner hayatının zorluklarını yazdı: “Bir iş yapmak, bir yıl değil, iki yıl değil, tamtamına otuz yıl devamlı ve müstesna sevgisini insanın yaptığı bu işe vermesi gerekir. Memnun edici koşullar oluştuğu zaman bu kutsal iş kolaylaşır, hatta eğlenceli olur. Misyonerlik ateşkessiz devam eden bir savaş gibidir. Nasıl savaş zamanında askerlerin değişik rahatlıkları kullanma imkanı yoksa, misyonerde de rahat düşüncesi bulunmaz. Sonbahar ilkbahar demeden, yaz kış, güneşli ve yağmurlu havalarda, bir eyerin üzerinde hava şartları nasıl gerektirirse o şekilde yol alır. Açık havalarda yani yazın yolculuklar güvenli. Ya yağmur altında? Yolcu kemiklerine kadar ıslandığında ve dağ geçidine doğru tırmanırken korkunç yıldırımların arasında ağaçların yıkıldığını ve atların korkudan uçuruma yuvarlandığını görürsünüz, sonra aynı şekilde oradan aşağı inmek gerekir. Dağa çıkmak sanıldığı gibi korkunç değil, düşmezsin, ama ya inmek işte o zaman bir sürpriz bekle. Genellikle yolcunun atının atacağı bir yanlış adım uçuruma yuvarlanmasına sebep olur. Şanslıdır eğer üzerine sadece pislik bulaşırsa, genelde daha kötü olur. Yaralanmak mümkün veya bundan iyisi sıkça olan olay sadece bir tarafı incinir.
“Bütün sonbahar ve ilkbahar ıslanan misyoner soğuktan korunup ısınabileceği ve kurulanabileceği bir yer arar. Böyle bir durumda geriye kalan mesafe fevkalade uzak görünür. Nihayet insanların yaşadıkları bir yer – yurt. Daha iyisi yok ve hiçbir yerde de bulunmaz. Kurulanmak gerekir. Bütün ıslak elbiselerini çıkarıp ateşte kurutur. Yedek giysisi olan dua eder. Genelde şöyle olur: elbiseler kururken yolcu ev sahibinin elbiselerini giyer. Burada bilinen böcekler açgözlülükle misafire saldırırlar.”
“Yolculuk esnasında sabah, öğle, akşam sadece bir çeşit yemek olur: kuru gıdalar ile çay – çay ile kuru gıdalar.”
“Gecelenen yer: Kurulanıp ısınırken sıcak çay ile birlikte yorulana kadar oturup evin hanımı ile sohbet eden misyoner yastık yerine başını eyerine kor, eyerin altına serdiği kumaşı yere serer ve kuruyan elbiselerini giyer. Yorgunluk kendisini yolcunun uykuya dalması ile gösterir. Değişik haşerelerin kendisini nasıl ısırdığını hissetmez, asılı duran at derilerinin pis kokularını duymaz, komşunun köpeğini, danasını ve koyununu fark etmez, yağmurun başına değmesini duymaz, rüzgar esiyordur veya korkunç bir boran başlamıştır.”
“Genç ve sağlam misyonerler geceyi böyle geçirirler. Yaşlılar ise, çatlamış ve yıpranmış sağlıkları ile yukarıda anlatılan sorunları kötü havada daha çok hissediyorlar: başı ağrıyor, kemikleri sızlıyor, soğuk, ve haşere uyumaya bırakmıyor. Ve uzun mu uzun oluyor sonbahar geceleri!”
“Misyoner bir yurttan diğer yurda dolaşıyor ya da Altaylıları bir yere toplayarak onlara inancında bahsediyor, davet ediyor. Eğer dikkatli dinlerseler, misyoner memnun oluyor. Büyük bölümü kötü dinliyor, dalgın ya da propagandacının sözünü hiç de uygun olmayan bir sürü hikâye, soru ya da gürültü ile kesiyorlar. İşte böylece insanın içinde büyük bir keder oluşur.”
Misyoneri evinde kötü bir dinlenme bekler: “Yolculuktan evine döner ve dinlenmeyi aklından bile geçiremez: işi olan olmayan bir sürü yerli muntazaman kendisini boş bırakmaz. Birisi hastası için günah çıkarmasını ister, başkası ilaç ister, üçüncüsü ostojyesini götürdükleri için şikayet eder. Karı koca gelir, ikisi birlikte ağlar, birbirlerini şikayet ederler. Yaşlı adamın biri yara bere içerisinde gelir, inançsız akrabaları ulusundan çıkarmak için öldürmek istiyorlarmış, tarlasına 300 at bırakmışlar, bütün buğdayını çiğnemişler, öldürene kadar dövmüşler, öldürmeye söz vermişler eğer ihtiyar toprağını bırakıp gitmezse. Bir Tatar ortaya çıkıp sarhoş iken kaynar kazana düşerek büyük yanıklar alan kardeşine yardım edilmesini ister. Birisi ekmek, diğeri inek, üçüncüsü tohum almak için para ister. Burada çocuklarını nikah kıydırmak için getirerek soruyorlar bunun ile evlenmesi iyi olur mu? Ve burada bazen 50 verst hastalar naputstvovaniya gitmek zorunda. Ve bu geziden sonra masanın üzerinde acilen cevap verilmesi gereken kağıtları görürsünüz. Değişik dergilere gönderilmek özere günah çıkarma resimleri, Hıristiyanlığı kabul edenlerin belgelerini yazmak gerekir. İlkokullar için özenle çalışmak gerekir. Eğer imanı kabul etmek isteyen varsa, onları vaftiz töreni için hazırlamak, vaftiz edileceklerin elbiselerine ve vaftizden sonra nereye yerleştirileceklerine özen göstermek gerekir. Bu arada vaftiz olma isteklerinin zayıfladığını hissedersin, onlara sahip çıkmak gerekir ve vaftiz edilenler bundan sonraki hayatlarında iyi olmayan yönlere gitmeye başlarlar, onlara akıl öğretmek gerekir.”
Misyonerlik işleri ile koparılamaz şekilde bağlı böyle zor bir hayata bakmadan, emek dolu ve yoksulluk, ahlak azapları ve bedeni sınamalar ile dolu hayatı, ölen misyoner sıcak ve fedakarca Altay’ı sevdi, kendini yürüttüğü işlerine verdi, aşk ile bu işi sürdürdü, bir kere bile bu dikenli yoldan geri çekilmedi ve onun için değerli olan Altay ve ilime o kadar yarar getirmeye yetişti ki artık ölürken sakin kalbi ile söyleye bilirdi: “feci quod potui”. Ümit ederiz ki Papaz Verbitski’nin hatırası, Altay misyonunun üyeleri arasından hiçbir zaman silinmeyecek. Papaz Verbitski’nin iş arkadaşları piskopos Vlademir (Sinkovski) ve papaz V. Postnikov’un merhum başpapazın kutsal hatıralarına adanan duygulu makalelerinde, Postnikov’un diğer misyonerler için örnek olabilecek misyonerlik hizmetleri böylece belirleniyor,. “Altay misyonu deneyimliyi, çok yararlı çalışkan bir insanı, kendinin bütün ruhî ve bedenî gücünü Altay’a veren merhum başpapaz V. İ. Verbitski’i kaybetti, misyonerler ise, değerli danışman, samimi dost, seven ve sevilen kardeşlerini”-, diye yazıyor piskopos Vladimir. “Altay misyonumuzun eski ve değerli misyonerleri, birbiri ardına sahneden çekiliyorlar”-, böyle başlıyor papaz Verbitski hakkındaki hatıralarına papaz Postnikov, – “Bizim misyonumuzun merhum olan hareket adamlarının listesi uzuyor: kısa zaman önce de unutulmaz başpapaz Verbitski’nin ölümü ile daha da arttı.” “Merhum gibi insanlara, – diyerek devam ediyor yazar – ender rastlanılır ve onun için ölüm bizi onlardan yoksun bıraktığında adalet onların hatıraları için zayıf olsa da fakat bizim sevgimize ve merhuma olan saygımıza şahit olduğu iyilik yapmak gerektiğini talep ediyor”. Sonra yazar papaz Verbitski’yi şöyle anlatıyor: “Merhum başpapaz normal bir kişi oldu, açık kalpli ve herkesi kendisine alıştırdı. Kuznetsk Tatarları öyle saygı duydular, merhuma güvendiler ve sevdiler ki onu, Kuznetsk Tatarlarının bütün zaysan mühürleri Kuznetsk bölgesinden son ayrılışına kadar başpapazda bulundu. Yerlilerin kendisini böyle sevmelerinden yararlanarak, diğer misyonerlerden daha çok insanı vaftiz etmiştir. (2 bin kişiden fazla)[2]).
Merhum başpapaz emrinde çalışanlara şef değil, ağabeyleri gibi davrandı, küçük kardeşlere ise en şefkatli baba gibi oldu. Ondan şef gibi korkmadılar, aksine onu sevdiler ve sevdikleri içinde ihtiyar dostlarını üzecek, ayıplanacak bir suç işlemeği kendilerine izin vermediler.
Merhumun herhangi bir sırrı olmadığı gibi, gönlü herkese açıktı.
Papaz Vasiliy gönül kardeşliğini kan kardeşliğinden daha iyi görürdü. Misyonun bütün çalışanları bunu bilir[3]).
Çok sade bir hayat sürdü. İki kadehten fazla şarap içmedi, çayı sadece bir bardak içerdi, sofrası çok fakirdi. Genellikle okumak ve yazmakla vakit geçirdi, galiba en az dikkat ettiği yemeği idi. Temmuz ayı içerisinde Çamal’da yanına uğradım. O da ne? – Başpapazımız bir barakada yaşıyor.
-Biz, kardeşim, burada göçeceğiz, sağlığımızda zenginlikten daha çok memnuniyeti tedarik ediyoruz. Haydi zevkle çayımızı içelim.
Yürüyüş sırasında darı lapası, peksimet ve çaydan oluşan bir akşam yemeği oluştu.
Hasta insanın beslenmesine dikkat etmesi gerekirdi; fakat papaz Vasiliy bunu gerçekten unuttu.
Ben papaz Verbitski ile ilişkiye giren herkesin bildiği özelliklerine değindim – diyerek sözlerini bitiriyor papaz Postnikov, – “fakat onun dostluğuna saygı gösterenler hatırasını nasıl saklayacak! Onlar dostluğun devamlı ve çıkarsız olduğunun sözlerle değil iyi işlerle gösterileceğini hatırlayacaklar. Arkadaşları onun kalbinde esir olmuş iyiliği gösteren, rengarenk güler yüzlülüğünü, konuşmasını, coşku dolu, çeşitli, zengin isabetli gözlemlerini, fıkralarını, esprilerini, mizahını, konuşmalarını hiçbir zaman unutmayacak”.
Şerefle her zaman misyonerlik görevini yerine getirdi merhum papaz Verbitski, hizmetten arta kalan zamanlarını (bu çok az olurdu), etnografik araştırmalara, arıcılık işlerine, botanik ve meteorolojik gözlemlere adadı.
Papaz Verbitski Altay’a (Kuznetsk bölgesi) ilk defa arıcılığı getirdi, fakat tamamıyla rasyonel bir zemine oturttu. Deneyimli ve rasyonel arıcılar gibi, papaz Verbitski’yi sadece Sibirya’daki arıcılar değil, Avrupa Rusyası’ndaki arıcıların geneli de biliyordu ki, buna ondan öğüt ve yönerge almak isteyen arıcıların yazmış olduğu bir hayli sayıdaki mektuplar şahitlik ediyor. Adil düşünceli doktor L-skago, “Altay rasyonel bir meşalesini kaybetti, basılmış eserleri ise son becerikliliğin ve bilgililiğin göstergesi”.
Yazı işini uzun süre botanik öğreniminde kendisine yardım eden ünlü botanikci Annenkov ile sürdüren başpapaz Verbitski hayatının büyük bir kısmını Altay florasının öğrenimine adadı. Papaz Verbitski, botanik ilmiyle ilgili gözlemlerini ve buluşlarını Annenkov’a gönderdi ve böylece Annenkov’un botanik sözlüğü yayımlandı. Fakat papaz Verbitski’nin bilim için önemli olan verimli ve kıymetli çalışmaları özellikle dilbilimi ve etnografya alanında oldu. Misyona girişinden itibaren papaz Verbitski, hem yerlilerin arasındaki misyoner faaliyetlerinin, hem misyonerlik ile sıkı sıkıya bağlı etnografya alanında yapılan çalışmaların başarısız olacağının bilincinde Altay dilini öğrenmeye canı gönülden sarıldı. Bu incelemenin ilk sonucu “Kratkaya grammatika altayskago yazıka”, daha sonra ise, koskoca otuz yıl aralıksız yeteri kadar materyal toplamanın ardından yaklaşık 500 sayfayı kapsayan temel dil bilimi eserini “Slovar’ Altayskago i Aladagskago Nareçiy Tyurkskago Yazıka” başlığı altında etnografya bilimine hediye ediyor. Çok değerli bu çalışma, şahit oluyor, bu arada, gelecek onun hakkında referans misyonun hürmetli başkanını, Altay dilinin ünlü erbapları: “Altay-Aladağca, Rusca sözlük milli kütüphanenin Türk edebiyatı bölümüne ve ayrıca Altay misyonunun şerefine değerli bir yatırım teşkil ediyor. Kıdemli misyoner uzun yıllar süren misyonerlik hizmetinin meyvesini birçok yerli yayın organları tarafından basılan etnografya ve diğer konulardaki makaleleri ile yedi. Budagov’un sözlüğünden sonra (g. Budagova), Sözlükten sonra Budagova şehri, papaz Verbitski’nin sözlüğü gerçekleştirilmesindeki vazifeşinaslık ve temel çalışma olması hasebi ile birinci sırayı almaya hak kazanıyor.” Papaz Verbitski leksikoloji materyallerini toplama işi ile birlikte, Altay yerlilerinin hayatlarını da etraflıca öğrenmeyi sürdürdü. Papaz Verbitski’nin çok sayıdaki makalesi değişik yayın organları tarafından yayımlandı (‘Rusya İmparatorluğu Coğrafya Topluluğu Belleteni’, ‘Ortodoks Düşüncesi’, ‘Faideli Okumalar’, ‘Tomsk Valiliği İdaresi’, ‘Tomsk Hiyerarşi İdaresi’, Tomsk Valiliği Unutulmayan Eserleri’, ‘Doğu Düşüncesi’ ve kendisine yapılan teklif üzerine ‘Edebiyat Kitabı’nda) ve gerçek kitaplarla oluşturulan, Altay göçebelerinin hakkindeki etnografya bilgisi onun için ilk defa kıymetli bilgilerle zenginleşti. Yayınlanmış ‘Kratkaya Grammatika Altayskago Yazıka’ ve ‘Slovar Altayskago i Aladagskago Nareçiy Tyurkskago Yazıka’ kitaplarından başka münferit bir kitap olarak yayınlanmamış yukarıda adı geçen çalışmaları da onun etnografya için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Yazdığı yazılardan dolayı Verbitski ilmî topluluklara seçildi: Rusya İmparatorluğu İklime Alışma Topluluğu hayvanlar ve bitki bölümü faal üyeliğine, Rusya İmparatorluğu Coğrafya Topluluğunun Batı Sibirya bölümünde görevlendirildi ve ayrıca Tomsk Valiliği İstatistik Komisyonunda faal üyelik taptı. Hayatının son yıllarında Verbitski misyonun Tomsk Hiyerarşisi başkan yardımcılığını yürüttü.
Başpapaz V. İ. Verbitski 1890 yılının 12 Ekiminde, 63 yaşında , Altay ruhanî misyonunun Ulalinsk kampında hayata gözlerini yumdu. Doktor L-skago’nun açıklamalarına göre, Verbitski Altay’a at üstünde, tehlikelerle ve yoksunluklarla, değişik güçlüklerle yaptığı gezilerde uzun yıllar süren soryajennıh’ın sonuncunda ortaya çıkan rahatsızlığı hakkında bir yazı göndermiş. Eğer Verbitski’nin 38 yıllık misyoner hizmeti sırasında 36000 verstlik bölgeyi at sırtında karış karış gezdiğini kabul edersek ve üstelik büyük bölümü Kuznetsk çern’i gibi rutubetli bölgelerde geçtiğini düşünürsek, açıklama tamamıyla anlaşılır olacaktır.
Başpapaz V. İ. Verbitski’nin çalışmaları:
1) Kratkaya Grammatika Altayskogo Yazıka, N. İ. İlminski’nin editörlüğünde, Kazan, 1869.
2) Slovar Altayskago i Aladagskago Nareçiy Tyurkskago Yazıka, Ortodoks Misyonerleri Cemaati Yayını, Kazan, 1884, IV+494 İp 8.
3) Zametki Koçevogo Altaytsa, “Rusya İmparatorluğu Coğrafya Topluluğu Belleteni”, 1858, XI. cilt, sh. 77-109.
4) Zapiski Missonera Kuznetskago Otdeleniya Altayskoy Duhovnoy Missii, “Ortadoks Düşüncesi” 1863-1869, “Faideli Okumalar”, 1861, IX, sh. 75-98 ve “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1875, Nu: 15, 17, 18, 22, 23, 25, 28-33.
5) Altaytsı, İçindekiler: Altay topoğrafyası ve tabiî eserleri; Altay yerlilerinin kökenleri ve kabilelere bölünmeleri: 1) Altay Kalmakları, 2) Kalmak-Dvoedantsı, 3) Teleutlar ve 4) Kara Tatarlar; Altaylıların Dış Görünüşleri: Elbise ve Ayakkabı; Yurt; Yiyecek ve İçecekler; Dil; İnanç; Efsane: 1) Dünyanın Yaratılışı; 2) Dünyanın Genişliği; 3) Erlik’in kökeni ve değişik makul esaslar; 4) Erlik’in gönderilişi ve insana saldırması; İnsanın günahkârlığı ve cezalandırılması (1); 5) Erlik’in dünyası; Mangdışire’nin onunla ve onun gücüyle mücadelesi; Erlik’in gökyüzünden yeryüzüne oradan da cehenneme düşmesi (2); 6) Tufan (3); 7) Şamanlığın kökenleri ; Dillerin bölünmesi ve Okuryazar oranı (4); 8) Tengere -Tedıgeçi- Göklerin hakimi (5); 9) Tengere – Tedıgeçi İkinci Şarcaaltı hanlığında; 10) Yüzyılın sonu ve belirtileri (6); Tarihî, kahramanlık ve değişik efsaneler: 1) Teleutların Rusya tâbiiyetine girmesi (7); 2) Teleut-Skedam’ların Rusya tâbiiyetine girmesi; 3) Amır-Sanagi ve Çagan-Narattan kabilesinin savaşları; 4) “Tuurgut” halkının kökeni ve Altay Kalmaklarının Rusya’ya tâbiiyeti; 5) Teletsk gölü (8); 6) Mrassk Sınırı (9); 7) Bahadırlar ırmağı Katun; 8) Bahadırlar dağı Katun (10); 9) Katun Dağı; 10) Mustag, Karabur ve Kizey; 11) Azra-Daş (11); 12) Turalıg; Çin kahramanı Sadagay (12); 14) Tahpah-acigı; 15) Deve ve merkebin yaratılışı hakkında mit (13); 16) Altay Çud’; 17) Mundus ve Teolesslerin soylarının kökeni; 18) Altaylılarda okuryazarlık durumu (14); Töreler, gelenekler, ayinler ve alâmetler; hastalıkları iyileştirme; müzik: 1) Altay’ın yıkımı; 2) Altay bahadırı Kanzı’nın hapishane yırları (15); 3) Sakallı Ten’-Begey; 4) Kaybolan kocanın arkasından ağlayış; 5) Âşıkların şikâyetleri; 6) Hanıma övgü; 7) Hanımdan ayrılış; 8) Gurbette hasretlik duygusu; 9) Anne-babaya minnettarlık; 10) Ölümden kurtaramayacak yararsız yurtluklar; 11) Yalnızlıktan şikâyet; 12) Arkadaşlık hatıraları; 13) Akraba ve tanışların hatıraları; 14) Akrabalara umut; 15) Kaybolan evlâdın arkasından ağlayış; 16) Dostça davranışlar ve dirlik, düzenlik; 17) Müzisyenlerin ihtiyacı; 18) Öksüz ve yetimlerin ümidi; 19) Anne-babanın istekleri; 20) Kız evlâttan ayrılış; 21) Kuşlara merhamet; 22) Oradıy ve Urey ve isimsiz 7 yır; Atasözleri; Bilmeceler. “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1869, Nu: 30-33, 35, 37-42, 44-47, 49-51 ve 1870, Nu: 1-5, 7-13, 16-19. Sonlarında parantez içerisinde numara bulunan efsaneler “Tomsk Valiliği İdaresi” tarafından önceden yayımlandılar, özellikle: 1-1859, Nu: 29; 2-1859, Nu: 45; 3-1865, Nu: 6 (Verbitski’nin makalesi bk.: ‘Nuh’un gemisini biz nasıl aradık’, “Doğu Düşüncesi”, 1882, Nu: 30); 4-1865, Nu: 17 ve 18; 5-1865, Nu: 31; 6-1860, Nu: 30; 7-1858, Nu: 29; 8-1860, Nu: 37; 9-1862, Nu: 37; 10-1862, Nu: 24; 11-1861, Nu: 27; 12-1859, Nu: 45; 13-1861, Nu: 32; 14-1865, Nu: 18; 15-1864, Nu: 9.
6) Koçevya İnorodtsev Kuznetskago Okruga po rr. Tomi, Mrase i Kondome, “Tomsk Valiliği 1871 Yılı Kaynak Eseri”, Tomsk Valiliği istatistik komitesi yayını.
7) Oçerk Deyatelnosti Altayskoy Duhovnoy Missii po Sluçayu Pyatidesyatiletnyago eya Yubileyu (1830-1880), “Tomsk Valiliği 1885 Yılı Kaynak Eseri”, Tomsk Valiliği istatistik komitesi yayını, Tomsk, 1885, sh. 142-221.
8) Kratkiya Svedeniya ob Altayskoy Duh. Missii, Misyonun Tomsk hiyerarşisi başkan yardımcısı başpapaz Verbitski’nin (Altay yerlilerinin kökeni, kabilelere ayrılmaları ve Rusya tâbiiyeti, dilleri, inançları, Şamanlık, kurban sunma, töreler, gelenekler ve ayinler) ile ilgili raporundan alınmıştır. “Tomsk Hiyerarşi İdaresi”, 1886, Nu: 19-22.
9) Mirosozertsanie i Narodnoe Tvorçestvo sibirskih inorodçeskih plemen (Etnografiç. materialı): Altay Türklerinin dağlar hakkındaki efsaneleri: 1) Abakan, 2) Şançilık, 3) Kizey, 4) Turalıg, 5) Sadagay-gaya, 6) Kılan, 7) Mazarak, 8) Kızıl-gaya, 9) Ulugtag, 10) Kurt-yak taş., 11) Katun, 12) Ak-gaya, 13) Patno-gayazı, 14) Manak, 15) Og attıg taş., 16) Kazırgan ve Kedere-dag; 17) Unzas-kayabacı. “Edebiyat kitabı”, “Doğu İncelemeleri”nin editörlüğünde, Spb. 1885, sh. 337-351.
10) Skazka u Altayskih İnorodtsev: kahramanların kökenleri, doğumlarını haber veren kehanetler, anne karnında maruz kaldıkları tehlikeler, ihtiyar anne-babalarına doğumlarıyla verdikleri büyük şeref, kahramanların büyümesi ve çocukluk güçleri, eyerleri, silahları, kahramanların güçleri, yolculukları, savaşları. “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1882, Nu: 33, 44, 45, ve 1883, Nu: 8, 14-16.
11) Pamyatniki Nakazannoy Betrennosti i Osluşaniya (Sonradan dağa dönüşen Altay bahadırlarının efsanesi: Abagan, Mustag ve Azradeş). “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1861, Nu: 27.
12) Altayskiy Bogatıp Ol’gudek (Kara Tatar efsanesi) “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1868, Nu: 2.
13) Lyudi, Prevrativşiesya v zverey i Ptits (Altay’ın doğal tarihinden): Ayı, Guguk kuşu, Sarıasma, Ormanhorozu ve karastel’, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1869, Nu: 39.
14) Obraztsı Narodnoy Literaturı Tyurkskih Plemen, V. V. Radlov’un derledikleri (Spb. 1866), “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1874, Nu: 13, 18, 19, 21 22.
15) Mustag, Karabur, Kizey i Turalıg (Kuznetsk Tatarlarının bu dağların oluşumu ile ilgili efsaneleri), “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1865, Nu: 1.
16) Tyurun-Muzıkay; Renkli taşların ve haşerelerin kökenleriyle ilgili Altay efsaneleri, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1863, Nu: 27.
17) Zameçaniya na Statyu ob Altae: “Tatar Şarkıları”, N. Ananina, “Tomsk Valiliği İdaresi”nde, 1859, Nu: 2 (Dünyanın oluşumu ile ilgili bir efsane verilmiştir); “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1859, Nu: 2 (Dünyanın oluşumu ile ilgili bir efsane verilmiştir); “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1958, Nu: 13.
18) Pervaya Pişça Çeloveka po İzgnanii ego iz ‘aruun’-syudyun’’; Hayvanlara düşmanlık; ateşin bulunması, evlilik ve ölüm (Altay yerlilerinin masallarına göre), ” Tomsk Valiliği İdaresi”, 1860, Nu: 38.
19) Ponyatiya Altayskih İnorodtsev Duşe, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1860, Nu: 5.
20) Nazbanie Mesyatsev u Çernevıh İnorodtsev Kuznetskago okr. (Kuznetsk bölgesi yerlilerinde ay adları): 1) İlkbahar ılımı, 2) Gün uzunlukları, 3) Ekinlerin olgunlaşması, 4) Meteorolojik vasıflar ve 5) Ayların bilinen özgünlüğü, çalışma açısından, ” Tomsk Valiliği İdaresi”, 1864, Nu: 3.
21) Seoki (kemik, soy, nesil) Altaytsev, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1865, Nu: 42.
22) Altayskaya Bereza (Altay Kalmaklarında ve Kuznetsk Tatarlarında ‘Huş ağacı’na karşı saygı) “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1859, Nu: 5.
23) Pitye v Altae (Su, çegen’, kumıs ve içki), “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1861, Nu: 14.
24) Mladençeskaya korzinka (Lyulka) u Altayskih İnorodtsev, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1863, Nu: 49.
25) “Sagırı” (Altay’da deri işleme), “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1864, Nu: 29.
26) Pyatsot Oblastnıh Slov, Upotreblyaemıh Pri-Altayskimi Krestyanami, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1858, Nu: 30, 1862, Nu: 7, 16, 48, 49 ve 1863, Nu: 26.
27) Predrazsudki i Sueveriya Pri-Altayskih Krestyan: 1) Dinî ilişkiler, 2) Çiftlik işleri(ev işleri) ve 3) Hastalıkları iyileştirme, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1863, Nu: 12.
28) Ruskaya Parnaya Banya, “Tomsk Valiliği İdaresi”, 1862, Nu: 40.
[1]“Tomsk Hiyerarşisi Listesi”, 1891, Nu: 9.
[2]Piskopos Viladimir’in papaz Verbitski hakkında anlattıklarına göre bütün misyonerlik yaptığı zaman içerisinde 2117 putperest Hıristiyanlık inancını kabul etti.
[3]Manevî bir vasiyet ile bütün tasarruflarını merhum misyonerlik, kilise, misyoner manastırları ve barınaklarına bıraktı. Onun hayatının son günlerinde nöbetleşe bekleyen iki misyonerin Rusya’da yaşayan akrabalarına yardım amacıyla bir miktar bölmek için yaptıkları mükerrer tekliflerini merhum papaz: “Benim siz misyonerlerden yakın akrabam yok” diyerek cevaplandırdı.

Yorum bırakın