Gösterime giriş tarihi: 30 Ağustos 2018 (Danimarka)
Yönetmeni: Bille August
Oyuncular: Esben Smed, Benjamin Kitter, , Julie Christiansen, Katrine Greis-Rosenthal
Öykü: Henrik Pontoppidan
Aldığı ödüller: Robert Award for Best Actress in a Leading Role

Bu film kült film olabilecek bir film. Görüntüler filmin akışı kıyafetler her şey muhteşem. Danimarka’nın tarihinde din ve aklın çatışmasını harika yansıtmış olan bir film. Hıristiyanlığın eleştirisi mi aklın eleştirisi mi doğrusu seyirciye kalmış gibi. Film 2 saatten uzun. Ancak film o kadar akıcı ki iki saatin ne zaman geçtiğini anlamıyorsunuz.
Üniversiteden mezun olmuş genç bir mühendisin hayatını konu alan filmde başrollerde Esben Smed Benjamin Kitter, , Julie Christiansen, Katrine Greis-Rosenthal var. Film Henrik Pontoppidan’ın romanından uyarlanmış.
Lykke-Per (Esben Smed) genç hırslı bir mühendis. Projeleri var. Öyle projeler ki onun dünyasında bu projeler ile dünya yeni bir ivme kazanacak fakat bu projenin yetkililerden onay almalı onun için de Per’in zengin çevrelere girmesi gerekiyor. Per ne yapacak.

Per materyalist dini inançlardan geleneklerden ve elbette katı bir inanca sahip babasından ailesinden kaçması gerek. İşte üniversite onun için bir fırsat oluyor ve kendini dinden uzaklaştırıp akılla hareket etmek için mühendis oluor.Ya da mühendislik eğitimi onu akılcı ve ateist yapıyor. Babasının da iyi bir rahip olarak şöhretli herkesçe tanınıyor.
Bir gün Per parasız pulsuz kafede elindeki proje kağıtlarıyla otururken Kopenhag’ın zenginlerinden olan Yahudi İvan SALOMON (Benjamin Kitter) ile tanışıyor. Yahudiler çok nüfuzlu zenginler. Salomon projelerle ilgileniyor. Onu destekleyeceğini söylüyor ve evlerine davet ediyor. Şanslı Per aileyle tanışıyor önce ailenin küçük kızı Dadı’ye (Julie Christiansen) Şanslı Per’e yanaşıyor fakat Per büyük kızı Jakobe’yi (Katrine Greis-Rosenthal) beğeniyor. Per Jakobe ile evleneceğini söylüyor fakat aniden Per aileden uzaklaşıp babasının yaşadığı yere gidiyor. Babası ve annesi tabi ölmüş. Kendi kasabasında kendinin daha iyi hissediyor ilginçtir kasaba rahibinin kızıyla evleniyor çoluk çocuğa karışıyor.Fakat olmuyor Per bir türlü Tanrıya inanamıyor bel ki de Hıristiyanlık geleneklerini eleştiriyor. Ha keza bizde de İslam yerine gelenekler İslam imiş gibi yaşanır ve insanlar bunalır ya onun gibi belki de.
İlginçtir Per o kadar nüfuzlu bir aileden niçin kaçar ? Bunun pek çok sebebi var. Sebeplerini ben bu yazıda uzun uzadıya anlatmayacağım. Evleneceği kız uzun düşüncelerden sonra hayata bambaşka yaklaşır ve aslında Per onu Terk etmekle ona bilmeden iyilik yapmış oluyor.
Filmde sağlam örüntüler var.Bir dinden kaçarken başka bir dine maruz kalmak o din mi bu din mi derken inanmadığı Hıristiyanlıkta fiziken bağlanmak ama ruhen dine hiç bağlanmamak. Rahibin kızıyla evlenip dine inanmamak yani bu film Per’in dünyasından her yöne odaklanıyor. Ve Tanrı damgasını filmin son karelerinde vuruyor. Acaba ne oluyor!

Yorum bırakın